
İKRAM FIKHI
İslam Neyse o ... Allah daima üstündür... Allahü Ekber !!!

Elbisede Yasaklanan Renkler İle İlgili Konular
Hadis: Kırmızı Elbise
İmran bin Husayn (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ben el-Urcuvana binmem! Kırmızıya boyanmış elbise de giyinmem! İpekle kenar geçirilmiÅŸ kamis da giyinmem!’ buyurdu...”
El-Urcuvan: “Kırmızı yün, çok ÅŸiddetli kırmızı, kırmızı boya ve kırmızı kumaÅŸtan içine pamuk doldurularak küçük minder gibi yapılan çuldur. Binici onu, hayvanı kürtünleyeceÄŸi zaman kürtünün altına koyar.”
Ebu Davud 4048
Hadis: Halis Kırmızı Elbise
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Halis kırmızı meyâsire yasaklandı!”
El-Meyâsire: “At, deve vb. binit hayvanlarının üzerine konan kırmızı renkli eÄŸer yastığıdır. Bu kelime, elbisenin üstüne giyilen üstlük manasına da gelmektedir.”
Ebu Davud 4050, Nesei 8/169, İbni Mace 3601, Albânî Sahiha 2395
Hadis: Kırmızı Misire
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni altın yüzük takmaktan, kassî giymekten ve kırmızı el-Mîsireden yasakladı!”
El-Mîsire: “Meyasire kelimesinin tekilidir, meyasire kelimesinin izahı ise yukarıda geçti.”
Ebu Davud 4051
Hadis: Altın Yüzük Yasaktır
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana dört ÅŸeyi yasakladı:
1) Altın yüzük takmamı,
2) El-Kassî giyinmemi,
3) Rükûda ve secdede olduÄŸum halde Kur’an okumamı,
4) Usfurla boyanmış elbise giyinmemi.”
El-Usfur: “Sulak ve kurak yerlerde yetiÅŸen bir bitkidir onunla elbise boyanır.”
Müslim 2078/31, Nesei 5194
Hadis: Usfurlu Elbise
Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üzerimde usfur bitkisiyle boyanmış iki elbise gördü de:
−‘Bu elbiseyi giyinmeni sana annen mi emretti?’ buyurdu.
Ben onları yıkarım dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Åžüphesiz bu kâfirlerin elbiselerindendir! Sen bunu giyinme! Bilakis sen bunları yak!’ buyurdu.”
Müslim 2077/28
Erkekler Zağferanla Boyanmış Elbise Giyemez!
(22) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) erkeÄŸin zaÄŸferan ile elbisesini boyamasını yasakladı!”
Müslim 2101/77, Buhari 5895
(23) Ammar bin Yasir (Radiyallahu Anhuma) ÅŸöyle dedi:
“Ehlimin yanına akÅŸamleyin geldim, iki elimde iyice çatlamıştı. Ehlim tedavi için benim elimin çatlaklarına zaÄŸferan yaptılar. Sabah olunca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gittim ve kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı almadı, bana merhaba da demedi.
Bana:
−‘Git bu zaÄŸferanı yıka! Kendinden gider!’ buyurdu.
Ben gittim onu yıkadım. Sonra geldim, ancak üzerimde zaÄŸferandan izler kalmıştı kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e selamımı almadı, bana merhaba da demedi.
Bana:
−‘Git bu zaÄŸferanı yıka! Kendinden gider!’ buyurdu.
Ben gittim onu yıkadım. Sonra geldim, kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı aldı, bana merhaba etti ve:
−‘KuÅŸkusuz ki melekler, kâfirin cenazesine, zaÄŸferan sürünen ve cünüp kimselerin yanında hayır ile hazır bulunmazlar!’ buyurdu.
Ammar (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), cünüp kimseye uyuyacağı veya yiyeceÄŸi yahut içeceÄŸi vakit abdest almasına ruhsat verdi.”
Ebu Davud 4176
Hadis: Üç KiÅŸiye Melekler YaklaÅŸmaz
Ammar bin Yasir (Radiyallahu Anhuma) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Üç kimseye melekler yaklaÅŸmaz!
1) Kâfirin cifesi,
2) Haluk kokusu sürünen ve
3) Abdest alması müstesna cünüp kimsedir!’ buyurdu.”
El-Haluk: “ÇoÄŸunluk kısmı zaÄŸferan safran olan bir nevi esansın adıdır.”
Ebu Davud 4180
Hadis: Kırmızı Renkli Elbisenin Kadınlara Caizliği
Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Seniyyeden indik. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir ara bana baktı. Benim üzerimde usfur bitkisi ile kırmızıya boyanmış rıta vardı.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:
−‘Üzerindeki bu rıta nedir?’ buyurdu.
Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kerih gördüÄŸü ÅŸeyi anladım. Müteakiben ailemin yanına geldim. Onlar kendilerine ait bir fırını tutuÅŸtu-ruyorlardı. Ben rıtayı onun içine attım. Sonra ertesi gün Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Ey Abdullah! Rıtayı ne yaptın?’ buyurdu.
Ben onu haber verdim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Onu ehlinden bazısına giydirseydin. Onun kadınlar için bir beis yoktu!’ buyurdu.”
Er-Rıta: “Tek kat dokuma bir nevi elbisedir. İnce ve yumuÅŸak elbiseye de yine rıta denir. Rıtanın diÄŸer bir ismi de er-Raytadır.”
Ebu Davud 4066, İbni Mace 3603
Hadis: Sarı Renkli Giysi Kadınlara Caizdir
Halid bin Saîd’in kızı Ümmü Halid (Radiyallahu Anha) ÅŸöyle dedi:
“Küçükken üzerimde sarı bir gömlek olduÄŸu halde, babamla beraber Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Seneh, seneh’ buyurdu.
Bu kelime HabeÅŸ dilinde güzel demektir.
Ümmü Halid dedi ki:
−Ben gidip Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in iki küreÄŸi arasındaki Nübüvvet mührü ile oynamaya baÅŸladım. Babam beni bundan menetti.
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘ÇocuÄŸu bırak!’ buyurdu.
Sonra da bana:
−‘GömleÄŸini eskitesin parçalayasın, sonra eskitesin parçalayasın, sonra eskitesin parçalayasın’ buyurdu.”
Buhari 2863
ANLAÅžILAN :
Üzerinde kalın dalgalı ipek bulunan, Mısır yapımı bir nevi libası giymek haramdır.
Kırmızı altlık giymek haramdır.
Erkeğe kalın ve nakışlı giymek haramdır.
Kırmızı kumaş elbise giyinmek haramdır.
Zaferan(Açık Mor) giyinmek haramdır.
Ata kırmızılı eÄŸer yastığı ve çulu takılması haramdır.
Altın yüzük takmak erkeÄŸe haramdır.
Kadınlara kırmızı elbise giymek helaldir. (Serbesttir)
Kadınlara sarı elbise giymek helaldir.
İslamda Erkeğin Kırmızı Elbise Giymesi Hakkında
Nisa Suresi 31. Ayet: Diyanet Meali:
EÄŸer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.
Hadis: Pegamberimizin Kırmızı Elbiseyi Çıkar Demesi
4066... (Amr b. Åžuayb'ın) dedesi (Abdullah b. Amr b. Âs)'dan rivayet olunmuÅŸtur, dedi ki:
Rasulullah (s.a.v) ile birlikte (Ezahir daÄŸ yolu denilen) daÄŸ yolundan iniyorduk. (Bir ara) Rasulullah (s.a.v) dönüp bana baktı. Benim üzerimde de aspurla boyanmış, tek desenli sade bir giysi vardı.
“Üzerindeki bu giysi de nedir?" diye sordu.
Ben onun bundan hoÅŸlanmadığım hemen anlamıştım. DoÄŸru tandırlarını yakmakta olan ev halkının yanına vardım ve bu elbiseyi tandıra attım. Sonra ertesi gün Peygamber'in yanına vardım.
"Ey Abdullah, o elbiseyi ne yaptın?" dedi. (Ben de yaptıklarımı teker teker) ona anlattım.
"KeÅŸke onu aile halkından bazılarına giydirseydin. Çünkü bunda kadınlar için bir sakınca yoktur" (İbn-i Mâce, Libas 21) buyurdu. (Ebu Davud, Giyim kuÅŸam, 4066)
Aspur: Çiçeklerden elde edilen kırmızı boya
Hadis: Altlı ve Üstlü Kırmızı Elbisenin Yasaklanması
4069... Abdullah b. Amr'dan rivayet olunmuÅŸtur; dedi ki: Üzerinde (biri eteklik diÄŸeri de gömlek olmak üzere) iki kırmızı giysi bulunan bir adam Peygamber (s.a.v)'e (selam vererek) geçti de Peygamber (s.a.v) onun selamını almadı. (Tirmizî. Edeb 45; Ebu Davud, Giyim kuÅŸam, 4069)
Hadis: Pegamberimizin Elbisesi
4073... (Hilal b. Amir b. Amr'ın) babasından rivayet olunmuştur; dedi ki:
Rasulullah (s.a.v)'ı, Mina'da bir katır üzerinde hutbe okurken gördüm. Üstünde kırmızı bir elbise vardı. Ali de (onun) önünde (duruyor ve onun) sözlerini yüksek sesle tekrarlayarak uzaklara iletiyordu. (Ebu Davud, Giyim kuÅŸam, 4073)
ANLAÅžILAN :
İslamda erkek üst elbisesi de olsa alt elbisesi de olsa kırmızı giyemez. Bu erkeÄŸe haram kılınmıştır.
MÜSLÜMAN' IN KIYAFETİ HAKKINDA TEFSİR
KONU HAKKINDA AYETLER
Kehf Suresi 31. Ayet: Diyanet Meali:
İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeÅŸil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
KONU HAKKINDA HADİSLER
Hadis: Kırmızı Elbise
İmran bin Husayn (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ben el-Urcuvana binmem! Kırmızıya boyanmış elbise de giyinmem! İpekle kenar geçirilmiÅŸ kamis da giyinmem!’ buyurdu...”
El-Urcuvan: “Kırmızı yün, çok ÅŸiddetli kırmızı, kırmızı boya ve kırmızı kumaÅŸtan içine pamuk doldurularak küçük minder gibi yapılan çuldur. Binici onu, hayvanı kürtünleyeceÄŸi zaman kürtünün altına koyar.”
Ebu Davud 4048
Hadis: Halis Kırmızı Elbise
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Halis kırmızı meyâsire yasaklandı!”
El-Meyâsire: “At, deve vb. binit hayvanlarının üzerine konan kırmızı renkli eÄŸer yastığıdır. Bu kelime, elbisenin üstüne giyilen üstlük manasına da gelmektedir.”
Ebu Davud 4050, Nesei 8/169, İbni Mace 3601, Albânî Sahiha 2395
Hadis: Kırmızı Misire
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni altın yüzük takmaktan, kassî giymekten ve kırmızı el-Mîsireden yasakladı!”
El-Mîsire: “Meyasire kelimesinin tekilidir, meyasire kelimesinin izahı ise yukarıda geçti.”
Ebu Davud 4051
Hadis: Altın Yüzük Yasaktır
Ali (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana dört ÅŸeyi yasakladı:
1) Altın yüzük takmamı,
2) El-Kassî giyinmemi,
3) Rükûda ve secdede olduÄŸum halde Kur’an okumamı,
4) Usfurla boyanmış elbise giyinmemi.”
El-Usfur: “Sulak ve kurak yerlerde yetiÅŸen bir bitkidir onunla elbise boyanır.”
Müslim 2078/31, Nesei 5194
Hadis: Usfurlu Elbise
Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üzerimde usfur bitkisiyle boyanmış iki elbise gördü de:
−‘Bu elbiseyi giyinmeni sana annen mi emretti?’ buyurdu.
Ben onları yıkarım dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Åžüphesiz bu kâfirlerin elbiselerindendir! Sen bunu giyinme! Bilakis sen bunları yak!’ buyurdu.”
Müslim 2077/28
Erkekler Zağferanla Boyanmış Elbise Giyemez!
(22) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) erkeÄŸin zaÄŸferan ile elbisesini boyamasını yasakladı!”
Müslim 2101/77, Buhari 5895
(23) Ammar bin Yasir (Radiyallahu Anhuma) ÅŸöyle dedi:
“Ehlimin yanına akÅŸamleyin geldim, iki elimde iyice çatlamıştı. Ehlim tedavi için benim elimin çatlaklarına zaÄŸferan yaptılar. Sabah olunca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gittim ve kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı almadı, bana merhaba da demedi.
Bana:
−‘Git bu zaÄŸferanı yıka! Kendinden gider!’ buyurdu.
Ben gittim onu yıkadım. Sonra geldim, ancak üzerimde zaÄŸferandan izler kalmıştı kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e selamımı almadı, bana merhaba da demedi.
Bana:
−‘Git bu zaÄŸferanı yıka! Kendinden gider!’ buyurdu.
Ben gittim onu yıkadım. Sonra geldim, kendisine selam verdim.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selamımı aldı, bana merhaba etti ve:
−‘KuÅŸkusuz ki melekler, kâfirin cenazesine, zaÄŸferan sürünen ve cünüp kimselerin yanında hayır ile hazır bulunmazlar!’ buyurdu.
Ammar (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), cünüp kimseye uyuyacağı veya yiyeceÄŸi yahut içeceÄŸi vakit abdest almasına ruhsat verdi.”
Ebu Davud 4176
Hadis: Üç KiÅŸiye Melekler YaklaÅŸmaz
Ammar bin Yasir (Radiyallahu Anhuma) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Üç kimseye melekler yaklaÅŸmaz!
1) Kâfirin cifesi,
2) Haluk kokusu sürünen ve
3) Abdest alması müstesna cünüp kimsedir!’ buyurdu.”
El-Haluk: “ÇoÄŸunluk kısmı zaÄŸferan safran olan bir nevi esansın adıdır.”
Ebu Davud 4180
Hadis: Kırmızı Renkli Elbisenin Kadınlara Caizliği
Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) ÅŸöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Seniyyeden indik. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir ara bana baktı. Benim üzerimde usfur bitkisi ile kırmızıya boyanmış rıta vardı.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:
−‘Üzerindeki bu rıta nedir?’ buyurdu.
Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kerih gördüÄŸü ÅŸeyi anladım. Müteakiben ailemin yanına geldim. Onlar kendilerine ait bir fırını tutuÅŸtu-ruyorlardı. Ben rıtayı onun içine attım. Sonra ertesi gün Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Ey Abdullah! Rıtayı ne yaptın?’ buyurdu.
Ben onu haber verdim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Onu ehlinden bazısına giydirseydin. Onun kadınlar için bir beis yoktu!’ buyurdu.”
Er-Rıta: “Tek kat dokuma bir nevi elbisedir. İnce ve yumuÅŸak elbiseye de yine rıta denir. Rıtanın diÄŸer bir ismi de er-Raytadır.”
Ebu Davud 4066, İbni Mace 3603
Hadis: Sarı Renkli Giysi Kadınlara Caizdir
Halid bin Saîd’in kızı Ümmü Halid (Radiyallahu Anha) ÅŸöyle dedi:
“Küçükken üzerimde sarı bir gömlek olduÄŸu halde, babamla beraber Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Seneh, seneh’ buyurdu.
Bu kelime HabeÅŸ dilinde güzel demektir.
Ümmü Halid dedi ki:
−Ben gidip Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in iki küreÄŸi arasındaki Nübüvvet mührü ile oynamaya baÅŸladım. Babam beni bundan menetti.
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘ÇocuÄŸu bırak!’ buyurdu.
Sonra da bana:
−‘GömleÄŸini eskitesin parçalayasın, sonra eskitesin parçalayasın, sonra eskitesin parçalayasın’ buyurdu.”
Buhari 2863
TAKKE, SARIK VE CÜPPE GİYMEK
TAKKE VE SARIK
Hadis: Ebu KebÅŸe el-Enmârî anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın ashabının kalansuveleri geniÅŸ idi.” [Tirmizî, Libas 40, (1783).]
Kalansuvenin Arapça lügatlerdeki karşılığı takke, fes, baÅŸlıktır. BaÅŸa takılan takke olarak karşılık bulur. Tirmizinin naklettiÄŸi rivayetten takkenin sünnet olduÄŸunu anlıyoruz.
Hadis: BaÅŸka bir hadis-i ÅŸerifte:
“Bizimle müÅŸrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır.” (Ebu Dâvud, Libas 24, (4078); Tirmizi, Libâs 47, (1785).
Hadis: Müslim “Sahih”inde ‚Amr b. Hurays’ten ÅŸunu nakleder: “Allah Resûlünü minberde, başında siyah bir sarık varken gördüm. Sarığın iki ucunu iki omuzu arasına sarkıtmıştı.” Yine Müslim’in Câbir b. Abdillah’tan bir rivayeti de söyledir: “Allah Resulü Mekke’ye, başında siyah bir sarık varken girdi.”
Hadis: İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı.”
Tirmizî, Libâs 12, (1736).
Hadis: Amr İbnu Hureys radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ı gördüm, üzerinde siyah bir sarık vardı. İki ucunu omuzları arasından sarkıtmıştı.”
Müslim, Hacc 453, (1359); Ebu Dâvud; Libâs 24, (4077); Nesâî, Zînet 109, (8, 211).
Hadis: Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana bir sarık sardı.” (Ebu Davut)
Hadis: Zuhrî ÅŸöyle demiÅŸtir: Bana Salim, babası Abdullah ibn Umer(Radıyallahu anh)’den haber verdi ki, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ÅŸöyle buyurmuÅŸtur: “İhrama giren kimse ne gömlek, ne sarık, ne ÅŸalvar, ne bornus, ne cehrî veya zaÄŸferânla boyanmış bir kumaÅŸ, ne ayakkabı giyer. Ancak iki terlik bulamayan kimse için ayakkabı giyme ruhsatı vardır. Åžöyle ki, iki terlik bulamayan kimse, ayakkabıları topukların aÅŸağısından keser” (buhari)
Bu hadis-i şeriften de ihramda yasaklanan sarığın normalde sarıldığını anlıyoruz.
Hadis: (Abdullah b. Sa’d b. Osman’ın) babası Sa’d’dan rivayet olunmuÅŸtur; dedi ki: Buhara’da beyaz bir katıra binmiÅŸ, (başı) üzerinde ipekli siyah sarık bulunan bir adam gördüm. “Bunu bana Resulullah giydirdi” diyordu. Bu (hadis) Osman’ın rivayet ettiÄŸi lafızlarladır. (Çünkü senedde geçen ve) ihbar (ifâde eden “ahberenî” kelimesi) Osman’ın rivayetinde bulunmaktadır. (Tirmizi, tefsir sure (69) 2)
Hadis: “… Amr bin Hureys (RadtyaUâhü ank)’âen; Åžöyle söylemiÅŸtir;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), başında siyah bir sarık ve sarığın uçlarını omuzlan arasına sarkıtmış vaziyette gözlerimin önündedir, sanki O’na bakıyorum.”
(İbni Mace)
Hadis: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başında siyah bir sarık olduÄŸu halde halka hutbe okudu. (Müslim, Hac 452–453)
CÜBBE
Hadis: “… Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü ank)’den; Åžöyle demiÅŸtir:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) kolları dar, yünden mamul bir Rûmî cübbeyi giymiÅŸ olarak bir gün (evden) yanımıza çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden baÅŸka (elbiseden) bir ÅŸey yoktu.” (Sünen-i İbni Mace)
Hadis: Mugîre İbni Åžu’‘be radıyallahu anh ÅŸöyle dedi:
Bir gece Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile yolculukta idim. Bana:
“– Yanında su var mı?” dedi. Ben:
Evet, diye cevap verdim. Bunun üzerine devesinden inip yürüdü ve gecenin karanlığında gözden kayboldu. Sonra geldi. Ben tulumdan eline su döktüm; yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarmak suretiyle yıkadı ve başını mesh etti… (Riyazü’s-Salihin)
ANLAÅžILAN :
İpek Elbise Giymek
Ayette açıkça herkesin Cennette ilk baÅŸta kalın ve ince yeÅŸil ipekten bir elbise giyeceÄŸi bildiriliyor.
Daha sonrada yeşil kalın ince ipekten elbise giyilebileceği manasına gelir.
Demek oluyor ki kadında, erkekte ipek giyebilir.
Gece elbisesi ise gece yatarken giyilen kıyafettir.
İpekte olabilir, kumaşta olabilir. Bu konuda bir yasak yoktur.
Cüppe Sarık Giymek
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S. a. v.) namaz kıkdırırken veya namaz kıkarken sarık ve cüppe giyerdi.
Peygamberimiz siyah sarıkta giyerdi.
Sarıkların iki ucu sarkardı.
Kıyafette Yasaklar
Üzerinde kalın dalgalı ipek bulunan, Mısır yapımı bir nevi libası giymek haramdır.
Kırmızı altlık giymek haramdır.
Erkeğe kalın ve nakışlı giymek haramdır.
Kırmızı kumaş elbise giyinmek haramdır.
Zaferan(Açık Mor) giyinmek haramdır.
Ata kırmızılı eÄŸer yastığı ve çulu takılması haramdır.
Altın yüzük takmak erkeÄŸe haramdır.
Kadınlara kırmızı elbise giymek helaldir. (Serbesttir)
Kadınlara sarı elbise giymek helaldir.
SONUÇ:
Müslüman temiz kıyafetler giymelidir. Etrafında saygı uyandırmalıdır. Yukarıda serbest ve yasaklar olsada genel olarak giyilmesi gereken bir kıyafet tarzı vardır.
Peygamber Efendimiz kafirlerin tersini yapmaya gayret ederdi. Onlar saç uzatsa saçını kısaltır, onlar saçını kısaltsa uzatırdı. Lakin sizden kim kafirlere benzerse onlardan olur, demiÅŸtir.
Fasıkların Kıyafet Giyimi
Günümüzde kafirler, fasıklar; saç uzatır, döÄŸme yaptırır, aykırı giyim ve saç tarzları vardır. açık saçık giyinir. Sıktırmalı, düÅŸük bel kot giyerler. Makyaj yaparlar.
Müslümanların Kıyafet Giyimi
Müslüman' ın güzel ahlakı kıyafetine ve konuÅŸmasına yansımalı ve düzgün doÄŸru kimseler olmalıdır.
İşte günümüzde Erkeklerde İslam giyimi;
Kısa düzgün saç ve düzgün sakal tıraşı olmak. Saçlar ve sakallar abuk subuk olmamalıdır.
Kıyafetler vücuda yapışmayan bol ve sade çok cancanlı renkler olmamalıdır, mat renkler tercih edilmelidir.
Cüppe, sarık, takım elbise vb. bol kıyafetler giyilmelidir. İffetinizi koruduÄŸunuz için sevap olur.
Kot pantolonlar sıktırmalı veya beli düÅŸük olmamalı, üzerinde garip yazılar olmamalı yırtık pırtık olmamalıdır.
İşte günümüzde Kadınlarda İslam giyimi;
Bulüzlar göÄŸüs dekolteli, etekler derin yırtmaçlı olmamalıdır.
EÅŸarplar mat renkte olmalı, canlı renklerde olmamalıdır. EÅŸarplar deve hörgücü gibi baÄŸlanmamalı mümkünse türban tercih edilmelidir.
Makyaj zinete girer ancak İslamda belirtilen bazı yakın akrabalara gösterilebilir, o yüzden makyajla dışarı çıkılmamalıdır.
Kot pantolonlar sıktırmalı veya beli düÅŸük olmamalı, üzerinde garip yazılar olmamalı yırtık pırtık olmamalıdır.
Kıyafetler vücuda yapışmayan bol ve sade çok cancanlı renkler olmamalıdır, mat renkler tercih edilmelidir.
İSLAMDA İPEK GİYİNMEK VE GECE ELBİSESİ HAKKINDA
Kehf Suresi 31. Ayet: Diyanet Meali:
İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeÅŸil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
ANLAÅžILAN :
Ayette açıkça herkesin Cennette ilk baÅŸta kalın ve ince yeÅŸil ipekten bir elbise giyeceÄŸi bildiriliyor.
Daha sonrada yeşil kalın ince ipekten elbise giyilebileceği manasına gelir.
Demek oluyor ki kadında, erkekte ipek giyebilir.
Gece elbisesi ise gece yatarken giyilen kıyafettir.
İpekte olabilir, kumaşta olabilir. Bu konuda bir yasak yoktur.
NAMAZ KIYAFETİ HAKKINDA TEFSİR
KONU HAKKINDA AYETLER
Araf Suresi 26. Ayet: Diyanet Meali: Ey ÂdemoÄŸulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, iÅŸte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah'ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öÄŸüt alırlar (diye onları insanlara verdik).
Nur Suresi 31. Ayet: Diyanet Meali: Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. BaÅŸörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oÄŸullarından, yahut üvey oÄŸullarından, yahut erkek kardeÅŸlerinden, yahut erkek kardeÅŸlerinin oÄŸullarından, yahut kız kardeÅŸlerinin oÄŸullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliÄŸi kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan baÅŸkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluÅŸa eresiniz!
Bakara Suresi 238. Ayet: Diyanet Meali
Namazları ve orta namazı aksatmadan kılın, huÅŸû içinde Allah’ın huzurunda durun.
Bakara Suresi 45. Ayet: Diyanet Meali
Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Åžüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan baÅŸkasına ağır gelir.
KONU HAKKINDA HADİSLER
Hadis: ErkeÄŸin Avret Yerleri
ErkeÄŸin göbek ile dizleri arası avrettir. Ebû Dâvûd. "Libâs", 37
NAMAZIN FARZLARI
Namazın Dışındaki Farzları;
1- Hadesten taharet, (Abdest almak, Gusül etmek)
Delil:
Maide Suresi 5.6. Ayet: Diyanet Meali:
Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -baÅŸlarınıza mesh edip- her iki topuÄŸa kadar da ayaklarınızı yıkayın. EÄŸer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel iliÅŸkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir topraÄŸa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki ÅŸükredesiniz.
2- Necâsetten taharet, (Beden ve Namaz kılacağı yeri temiz olmak)
Delil:
Maide Suresi 5.6. Ayet: Diyanet Meali:
Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -baÅŸlarınıza mesh edip- her iki topuÄŸa kadar da ayaklarınızı yıkayın. EÄŸer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel iliÅŸkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir topraÄŸa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki ÅŸükredesiniz.
3- Setr-i avret. (Avret yerlerini örtmek)
Delil:
Nur Suresi 24.30. Ayet: Diyanet Meali:
Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Åžüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
Nur Suresi 24.31. Ayet: Diyanet Meali:
Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. BaÅŸörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oÄŸullarından, yahut üvey oÄŸullarından, yahut erkek kardeÅŸlerinden, yahut erkek kardeÅŸlerinin oÄŸullarından, yahut kız kardeÅŸlerinin oÄŸullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliÄŸi kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan baÅŸkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluÅŸa eresiniz!
4- Îstikbal-i kıble, (Kıbleye dönmek)
Delil:
Bakara Suresi 144. Ayet: Diyanet Meali:
(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göÄŸe doÄŸru çevirip durduÄŸunu (vahiy beklediÄŸini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoÅŸnut olacağın kıbleye çevireceÄŸiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Åžüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduÄŸunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz deÄŸildir.
5- Vakit, (Vakitleri bilmek)
Delil:
Enam Suresi 6.92. Ayet: Diyanet Meali:
İşte bu (Kur'an) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilâhî kitapları) tasdik eden ve ÅŸehirler anasını (Mekke'yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiÄŸimiz bir kitaptır. Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar.
6- Niyet, (Kılacağı namaza niyet etmek)
Delil:
Nisa Suresi 4.43. Ayet: Diyanet Meali:
Ey iman edenler! SarhoÅŸ iken ne söylediÄŸinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaÅŸmayın. EÄŸer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eÅŸlerinizle cinsel iliÅŸkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir topraÄŸa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Åžüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.
Namazın İçindeki Farzları;
1- İftidah tekbiri, (Namaza baÅŸlarken “Allahü Ekber” demek)
Delil:
Muddesir Suresi 74.3. Ayet: Ali Bulaç Meali:
Rabbini tekbir et (yücelt).
2- Kıyam, (Ayakta durmak.)
Delil:
Bakara Suresi 2.238. Ayet: Muhammed Esed Meali:
Namazlarınıza ve namazı en uygun ÅŸekilde ifa etmeye dikkat edin; ve Allah'ın huzurunda içten bir baÄŸlılıkla durun.
3- Kıraat, (Kur’an-ı Kerim okumak.)
Delil:
Muzemmil Suresi 73.20. Ayet: Diyanet Meali:
(Ey Muhammed!) Åžüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiÄŸini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoÄŸunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceÄŸini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaÅŸacağını, diÄŸer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoÄŸru kılın, zekâtı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Åžüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Bakara Suresi 2.45. Ayet: Diyanet Meali:
Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Åžüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan baÅŸkasına ağır gelir.
4- Rüku etmek (EÄŸilmek)
Delil:
Hac Suresi 22.77. Ayet: Diyanet Meali:
Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır iÅŸleyin ki kurtuluÅŸa eresiniz.
5- Secde etmek, (Oturup alnı yere koymak)
Delil:
Hac Suresi 22.77. Ayet: Diyanet Meali:
Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır iÅŸleyin ki kurtuluÅŸa eresiniz.
6- Ka'de-i Ahire, (Son tabiyyata oturmak)
Delil:
Ali İmran Suresi 3.191. Ayet: Diyanet Meali:
Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düÅŸünürler. "Rabbimiz! Bunu boÅŸ yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateÅŸ azabından koru" derler.
ANLAÅžILAN :
İslam Dinine göre Namazın dışındaki farzlarda yani Namaza baÅŸlamadan önce yerine getirilecek farzlarda Setr-i Avret yani avret yerlerini örtmek vardır.
ErkeÄŸin avret yerleri göbek deliÄŸi ile diz kapağı arasıdır.
Kadının avret yerleri elve yüz gibi görünen kısımları müstesna tüm bedenidir.
Yani öncelikle avret yerlerinin örtülmesi zorunludur.
Ayrıca Namaz HuÅŸu ve derinden saygı içinde kılınmalıdır. O ZAman Namaz için giyindiÄŸiniz vakit avret yerlerinin örtülmesine ek olarak saygı gösterici kıyafetler de giyilmelidir.
Cüppe Sarık Giymek
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S. a. v.) namaz kıkdırırken veya namaz kıkarken sarık ve cüppe giyerdi. Peygamberimiz siyah sarıkta giyerdi. Sarıkların iki ucu sarkardı.
TAKKE, SARIK VE CÜPPE GİYMEK
TAKKE VE SARIK
Hadis: Ebu KebÅŸe el-Enmârî anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın ashabının kalansuveleri geniÅŸ idi.” [Tirmizî, Libas 40, (1783).]
Kalansuvenin Arapça lügatlerdeki karşılığı takke, fes, baÅŸlıktır. BaÅŸa takılan takke olarak karşılık bulur. Tirmizinin naklettiÄŸi rivayetten takkenin sünnet olduÄŸunu anlıyoruz.
Hadis: BaÅŸka bir hadis-i ÅŸerifte:
“Bizimle müÅŸrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır.” (Ebu Dâvud, Libas 24, (4078); Tirmizi, Libâs 47, (1785).
Hadis: Müslim “Sahih”inde ‚Amr b. Hurays’ten ÅŸunu nakleder: “Allah Resûlünü minberde, başında siyah bir sarık varken gördüm. Sarığın iki ucunu iki omuzu arasına sarkıtmıştı.” Yine Müslim’in Câbir b. Abdillah’tan bir rivayeti de söyledir: “Allah Resulü Mekke’ye, başında siyah bir sarık varken girdi.”
Hadis: İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı.”
Tirmizî, Libâs 12, (1736).
Hadis: Amr İbnu Hureys radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ı gördüm, üzerinde siyah bir sarık vardı. İki ucunu omuzları arasından sarkıtmıştı.”
Müslim, Hacc 453, (1359); Ebu Dâvud; Libâs 24, (4077); Nesâî, Zînet 109, (8, 211).
Hadis: Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana bir sarık sardı.” (Ebu Davut)
Hadis: Zuhrî ÅŸöyle demiÅŸtir: Bana Salim, babası Abdullah ibn Umer(Radıyallahu anh)’den haber verdi ki, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ÅŸöyle buyurmuÅŸtur: “İhrama giren kimse ne gömlek, ne sarık, ne ÅŸalvar, ne bornus, ne cehrî veya zaÄŸferânla boyanmış bir kumaÅŸ, ne ayakkabı giyer. Ancak iki terlik bulamayan kimse için ayakkabı giyme ruhsatı vardır. Åžöyle ki, iki terlik bulamayan kimse, ayakkabıları topukların aÅŸağısından keser” (buhari)
Bu hadis-i şeriften de ihramda yasaklanan sarığın normalde sarıldığını anlıyoruz.
Hadis: (Abdullah b. Sa’d b. Osman’ın) babası Sa’d’dan rivayet olunmuÅŸtur; dedi ki: Buhara’da beyaz bir katıra binmiÅŸ, (başı) üzerinde ipekli siyah sarık bulunan bir adam gördüm. “Bunu bana Resulullah giydirdi” diyordu. Bu (hadis) Osman’ın rivayet ettiÄŸi lafızlarladır. (Çünkü senedde geçen ve) ihbar (ifâde eden “ahberenî” kelimesi) Osman’ın rivayetinde bulunmaktadır. (Tirmizi, tefsir sure (69) 2)
Hadis: “… Amr bin Hureys (RadtyaUâhü ank)’âen; Åžöyle söylemiÅŸtir;
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), başında siyah bir sarık ve sarığın uçlarını omuzlan arasına sarkıtmış vaziyette gözlerimin önündedir, sanki O’na bakıyorum.”
(İbni Mace)
Hadis: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başında siyah bir sarık olduÄŸu halde halka hutbe okudu. (Müslim, Hac 452–453)
CÜBBE
Hadis: “… Ubâde bin es-Sâmit (Radıyallâhü ank)’den; Åžöyle demiÅŸtir:
Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) kolları dar, yünden mamul bir Rûmî cübbeyi giymiÅŸ olarak bir gün (evden) yanımıza çıktı ve o cübbeyle bize namaz kıldırdı. Üzerinde o cübbeden baÅŸka (elbiseden) bir ÅŸey yoktu.” (Sünen-i İbni Mace)
Hadis: Mugîre İbni Åžu’‘be radıyallahu anh ÅŸöyle dedi:
Bir gece Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile yolculukta idim. Bana:
“– Yanında su var mı?” dedi. Ben:
Evet, diye cevap verdim. Bunun üzerine devesinden inip yürüdü ve gecenin karanlığında gözden kayboldu. Sonra geldi. Ben tulumdan eline su döktüm; yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarmak suretiyle yıkadı ve başını mesh etti… (Riyazü’s-Salihin)
ANLAÅžILAN :
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S. a. v.) namaz kıkdırırken veya namaz kıkarken sarık ve cüppe giyerdi.
Peygamberimiz siyah sarıkta giyerdi.
Sarıkların iki ucu sarkardı.
NAMAZ KILINAN YER TEMİZLİĞİ
Halı üzerindeki necaset tam olarak tespit edilemiyorsa, ÅŸüphe varsa, bu durumda bir seccade serip namaz kılınabilir. Halıda necaset bulunması, temiz bir seccade ile namaz kılmaya mani deÄŸildir.
Namaz kılan kişinin bedeni, elbisesi ve namaz kılacağı yerin necasetten temizlenmesi farzdır.
Necasetin Türü ve Miktarı:
Belirtilen üç yerden birine dokunan necaset galiz ve bir dirhem miktarından çok ise, onu yıkayıp dokunduÄŸu yeri temizlemek farzdır. Yıkanmadan namaz kılınacak olursa, o namaz hükümsüzdür. Bir dirhem (bozuk para) miktarı olursa yıkanması ve dokunduÄŸu yerin temizlenmesi vâcibdir. Yıkanıp temizlenmediÄŸi takdirde namaz kerahetle caiz olur. Bir dirhem miktarından az ise, yıkanması sünnettir. Yıkanmadan o vaziyette namaz kılmak tenzihen mekruhtur.
Dokunan necaset galiz (ağır) deÄŸil de hafif sayılan türden ise, bu aşırı derecede dokunmamışsa, namazın cevazına engel olmaz. (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/202.)
VÜCUDA YAZILI ÇIKMAYAN YAZILAR HAKKINDA TEFSİR
​
Dövme Nedir
Dövme, bilinen ÅŸekliyle ÅŸöyle yapılıyor: vücut, iÄŸne ve benzeri aletlerle kan akacak ÅŸekilde yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve bazı maddeler konarak yara iyileÅŸmeye terk ediliyor. Sonunda deri altında koyu yeÅŸil bir ÅŸekil meydana geliyor.
​
ANLAÅžILAN :
Kalıcı olarak vucüda kazınan herÅŸey yasaktır. Lakin bunları daha önceden yaptırmış olanların Allah' ın rahmetinden yoksun kalacağı doÄŸru deÄŸildir. Sadece günah iÅŸlemiÅŸ olursun.
Gusül abdesti ve Namaz abdestinin tutmayacağıda doÄŸru deÄŸildir. Çünkü Gusülde de Namaz abdestinde amaç vucüdün temizliÄŸidir. Dövmeli yerlerin temizlenmediÄŸine inanmak yanlıştır. O bir kısım deridir. Temizlenir. Sen vucüdu yıka abdestini al Allah nazarında abdestli sayılırsın.